30 Ağustos 2016 Salı

Yaz Güneşi ile Rengi Değişen Ciltlere Nasıl Epilasyon Yapıyoruz?

  4 MEVSİM BRONZ TENLERDE LAZER EPİLASYON


   Yaz aylarında bronzlaşan cildimizi, yanıklara ve diğer yan etkilere maruz bırakmadan sağlıklı ve etkili epilasyon yöntemlerini araştırmaya başladık bile.  Bronzlaşan ya da  esmer ve daha koyu olan ciltlerde ND-YAG lazeri kullanmamızın sebeplerini sizin için tekrar biraraya getirdik.

"İstenmeyen tüylerden" bahsederken; pürüzsüz ve kılsız bir cilt istediğimizi sık sık belirtiriz. Lazer Epilasyon; dendiğinde "farklı cilt tiplerine, kıl tiplerine uygun dalga boylarının olduğu" anlamı pek çıkarılmaz. Oysa her renk cilde uygun lazer tipleri vardır.

Lazerlerde en şanslı olan beyaz tenlilerden değil; koyu renge sahip esmer tenli kişilerden bahsediyoruz aslında. Çünkü; ciltte  koyu ya da açık renkte leke oluşması ya da yanıkların daha kolay ortaya çıkma ihtimali 4 ve 5 nolu cilt tiplerinde daha fazladır.  Lazer  dalga boyları çoğu cildin renk pigmentine odaklıdır. Kıl rengi koyu olduğundan dolayı bronzlaşmış ve esmer tenli kişilerin cildine zarar verebilir.


Fitzpatrick Cilt Renkleri

ND YAG LAZERİN, EN UZUN DALGA BOYUNA SAHİP OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?


   Cilt bronzlaştıkça melanin pigmenti derinin üst kısmına çıkar. 1064 nm olan dalga boyu, derinin alt katmanlarına ulaşarak bronzlaşan cildin üst kısmında kalan melanin pigmentlerine zarar vermeden geçer ve kıl köküne etkili bir şekilde ulaşır. Esmer ve bronz ciltlerde doğru cihazı kullanmak bu yüzden çok önemlidir. Soğutucu özelliğiyle yapılan işlemlerin acısız ve konforlu geçmesini sağlar. Bu yüzden cilt renginizin koyu olması yaz aylarında lazer epilasyon yaptırmanıza engel değildir.

 ND-YAG LAZER BAŞKA HANGİ AMAÇLA UYGULANABİLİR?


  • Batık, kıl dönmesi gibi şikayetlerin giderilmesinde 
  • Cildin farklı bölgelerinde ortaya çıkan, görünür kılcal damarların tedavisinde ve  spider damarların sebep olduğu kırmızı görüntünün tedavisinde kullanılmaktadır.


23 Ağustos 2016 Salı

"#kendiniyakma" Ne Anlama Geliyor?

GÜNEŞ IŞINLARININ KARANLIK YÜZÜ

 #KENDİNİYAKMA

    Yaz aylarında  güneşin altında bronzlaşmanın geçici mutluluğu cilt hastalıklarıyla son bulabiliyor. Saatlerce güneşin altında kalmak cildinize ciddi zararlar verebiliyor. Cildinize güneş ışınlarının nasıl zarar verdiğini öğrenerek buna engel olabilirsiniz:
·       
  •  Güneş ışınlarının daha erken yaşlanmanıza sebep olduğunu biliyor musunuz? Kırışıklıkların %80’i gençlik döneminde uzun süre güneş ışığına maruz kalan cildin yıpranması sebebiyle görülür.
  •  Cildinize esneklik kazandıran elastin liflerin ultraviyole ışınlarının zarar vermesinden dolayı cilt sarkmalarına neden olabilir. 
  • Genç yaşta sıklıkla güneş ışınına maruz kalan bölgelerde oluşan güneş yanıkları ilerleyen yaşlarda cilt kanseri olarak karşımıza çıkabilir.
  • Güneş banyosu ciltte geniş kahverengi lekeler ve çiller oluşturabilir.
  • Güneş ışığından şapka ve gözlük kullanılmaması durumunda, gözün lensinde katarakt gelişebilir.

                    Güneş Işınlarının Zararlı Etkilerinden Korumak İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz ?

     Güneş ışınlarının en kuvvetli olduğu 13:00 ile 16:00 saatleri arası gölgede vakit geçirmelisiniz. Bu saatler içerisinde kesinlikle şapka ve gözlük kullanmalısınız. Güneşe çıkmadan önce mutlaka güneş kremi kullanmalısınız ve 2-4 saatte bir güneş kreminizi yenilemelisiniz. Çünkü güneş kremlerinin faktörü ne kadar yüksek olursa olsun etkisi bütün gün sürmez. Solaryumdan uzak durmalısınız. Solaryum cihazları ultraviyole ışınları içerdiğinden dolayı cildimize zarar verir ve bronzlaşmanın cildimize sağlık açısından hiçbir yararı yoktur. Oluşan güneş yanıklarında zaman kaybetmeden cilt doktorunuzdan randevu alarak oluşabilecek hastalıklara engel olabilirsiniz.

                                      Peki Güneş Işığının Faydası Yok mu ?
     
     Saat 13:00’a kadar güneşten aldığınız ışınlar vücudumuzda D vitamini salgılanmasını sağlar. Günlük güneş ışınlarına olan ihtiyacımız ortalama 40 dakikadır. Eğer güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı önlem alırsanız, sağlıklı etkilerinden daha fazla faydalanabilirsiniz.


19 Ağustos 2016 Cuma

"BABY BOTOX" Aradığınız Uygulama Olabilir mi?



"Baby Botox" başlangıçta Amerika'da kullanılmaya başlanan bir botox tekniğidir. Ünlü isimlerin, doğal görünümlerini korumak, mimik hareketlerini kısıtlamadan, taze bir yüz görüntüsü kazandırmak için bu teknik geliştirilmiştir.

"baby botox" botox uygulamalarındaki en güncel uygulama tekniğidir. Kırışıklıkları elimine ederken, düşük doz/ yüksek fayda prensibi göz önünde tutulur.

Günümüzde kadınlar ya da erkekler, botox, dolgu ve benzeri herhangi bir uygulamanın sonucunda, dondurulmuş, yapay bir yüz görünümü istemezler.  Hatta yapılmış olan uygulamaların bariz farkedilmesinden bile hoşlanmazlar. Mermer gibi bir yüze, kayıp ifadelere ya da doğru olmayan uygulamalar ile ortaya çıkan şaşkın bakışlara kim sahip olmak ister ki? Bu nedenle, doğal görünümü kaybetmeden "nasıl bir yüz görmek istediğimiz" e dair yeni uygulama teknikleri sunulmaktadır.

Bu tedavideki ana prensip, sık aralıklarla, daha düşük doz uygulamasıdır. Alın çizgileri, kaş arası çizgiler, dudak üstündeki çizgiler; bu metodun kullanıldığı en popüler bölgelerdir. Bu prosedürle birlikte, dışarıdan farkedilmeyen ama kişinin yüzünü güldüren mütevazi, hafif bir uygulama yapmış, botoksun tamamen kaybolmasını beklemeden yenilenmeyi sağlamış oluyoruz.

Uygulama sıklığı, yılda 2-4 tekrar olabilir. Tekrarlama süresi ve uygulanan dozlar, yapılan her bölgenin özelliğine göre değişebilir.
Uygulama konusunda en önemli detay; "baby botox" da tıbbi bir işlemdir ve sertifikalı, vasıflı uzmanlar tarafından uygulanmalıdır.      


15 Ağustos 2016 Pazartesi

Dikkat! Havuzlar Cilt Mantarı Riskini Arttırıyor

      DİKKAT HAVUZDA TEHLİKE VAR !
   Sizi ve çocuklarınızı yüzme havuzlarında ne gibi tehlikelerin beklediğini merak ediyorsanız bu yazı tam size göre.
    Bulaşıcılığı yüksek olan mantar hastalıkları sıklıkla havuz, hamam, sauna ve spor salonları ve yatakhane gibi ortak kullanılan alanlarda, kişiden kişiye geçebiliyor. Yaz aylarında nem miktarının artmasıyla birlikte mantar hastalıklarında artış görülüyor.

   Mantar  Hastalığından Kaçınmak İçin Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

     Bir insanın duş almadan önce havuza girerse ortalama 8 tona kadar yakın suyu kirlettiğini biliyor musunuz? Bu nedenle suya girmeden önce cildinizi  temizlemeniz çok önemlidir. 
Havuza girmeden önce bone kullanarak kulaklarda ve saç derisinde oluşabilecek egzema ve pişik görünümlü cilt sorunlarına engel olabilirsiniz. Havuzdan çıktıktan sonra kurulanmalısınız. Çünkü uzun süren ıslaklık mantarın çoğalmasına uygun ortam yaratır. 

Yüzme için tercih edeceğiniz havuzun başında yemek yenilen ve sigara içilen herhangi bir yerin olmamasına özen göstermelisiniz. Bu tip yerlere bakterilerin taşınması daha kolay olmaktadır. Hijyeninden şüphe ettiğiniz hiçbir havuza girmemelisiniz. Ayrıca yaz aylarında terlemeye neden olan ve buharlaşmaya izin vermeyen sentetik iç çamaşırları ortak kullanılan terlikler, plastik içerikli ayakkabı ve dar giysilerden uzak durmalısınız.
    Her ne kadar önlem alınsada bazen bu mikroskobik canlılara teslim olabiliyoruz. Mantar,  uçuk gibi cilt rahatsızlıkları, cildinizin bir kısmında gözükmeye başladığında (kızarıklık, kaşıntı, renk değişikliği v.bzaman kaybetmeden dermatoloğunuza başvurmalısınız.